Olgu Sunumu

Yenidoganda Alkol Intoksikasyonu: Bir Olgu Sunumu

10.4274/Jcp.11.07

  • Özmert M.A. Özdemir
  • Kazim Küçüktasçi
  • Özlem Sahin
  • Alper Akpinar
  • Hacer Ergin

J Curr Pediatr 2013;11(1):39-41

Alkol intoksikasyonu yenidogan döneminde oldukça nadirdir. Klinikte letarji, tremor, hafif ates, hipoglisemi, hipotoni, solunum depresyonu ve koma bulgulari görülmektedir. Intoksikasyon genellikle ailenin ihmali veya kazayla bebege alkol verilmesi seklinde gelismektedir. Tedavide temel prensip alkolün vücuttan eliminasyonu gerçeklesene kadar bebegin klinik stabilizasyonunun saglanmasi ve destek tedavisidir. Annesi tarafindan yanlislikla %70 etil alkol, gaz damlasi sanilarak bebeginin agzina damlatilirken, açilan ilaç kapagindan bolca alkol döküldükten sonra hastanemiz acil sevisine 25 günlük bir kiz olgu getirildi. Fizik muayenesi normal, serum etil alkol düzeyi 12,3 mg/dl (0,12 promil) saptandi. Klinik stabilizasyonu saglanan ve sadece destek tedavisi uygulanan olgu dört gün sonra sifa ile taburcu edildi. Bu olgu sunumu ile yenidoganlarda ilaç uygulamasi konusunda ailelerin ve/veya bakicilarin iyi egitilmesi gerektigi vurgulanmak istendi. (Güncel Pediatri 2013; 11: 39-41)

Anahtar Kelimeler: Yenidogan, alkol intoksikasyonu

Giris

Alkol intoksikasyonu genellikle kaza veya ailenin ihmali sonucu gelisen ve hayati tehdit edebilen ciddi bir durumdur (1). Yenidogan döneminde oldukça nadir görülen alkol intoksikasyonu ile ilgili çok az sayida olgu sunumu bulunmaktadir. Bu hastalarin çogu sadece destek tedavisiyle iyilesmektedir (2). Burada, yanlislikla gaz damlasi sanilarak %70’lik etil alkolün bebege damlatilmasi sirasinda ilaç kapaginin açilmasi ve bebegin agzina bolca dökülmesi sonucu hastanemiz acil sevisine getirilen bir yenidogan olgusu sunuldu.


Olgu Sunumu

Miadinda 3400 gr dogan kiz bebek, 25 günlükken annesi tarafindan gaz damlasi sanilarak yanlislikla göbek bakimi için kullandigi %70’lik etil alkolden yaklasik 25 ml agzina dökülmesinden 30 dakika sonra hastanemiz acil servisine getirildi. Genel durumu iyi, bilinci açik, vital bulgulari stabil, fizik muayenesi normal ancak ajite olan olgunun tükürük sekresyonunda artis saptandi. Damar yolu açilarak rutin tetkikleri gönderilen olgu monitorize edildi, oral beslenmesi kesildi ve uygun sivi-elektrolit tedavisi baslandi. Alkol aliminin birinci saati içinde mide lavaji uygulandi. Hemogram, periferik yayma, kan biyokimyasi, tam idrar tetkiki, kan gazi, elektrokardiyografi (EKG) ve arka-ön akciger grafisi normal olarak degerlendirilen olguda serum etil alkol düzeyi 12,3 mg/dl (0,12 promil) saptandi. Agza dökülen alkolün göze temas etme riskinden dolayi yapilan göz muayenesi normaldi. Sadece destek tedavisi uygulanan olguda bir gün sonra serum etil alkol düzeyi 0,3 mg/dl’ye düstü. Izlemde klinigi ve nörolojik muayenesi normal degerlendirilen olgu hastaneye kabulden 84 saat sonra sifa ile taburcu edildi ve poliklinik izlemine alindi.


Tartisma

Etil alkol suda oldukça hizli çözünen, hücre içi ve hücre disi ortamda kolayca dagilabilen, düsük molekül agirlikli hidrokarbon yapisina sahip bir moleküldür. Primer emilim agiz mukozasinda baslar, mide ve barsaklarda devam eder, ancak inhalasyon ve perkütan yolla da emilebilir. Emiliminde gastrik alkol dehidrojenaz enzimi önemli rol oynamaktadir. Etil alkolün %90’i karacigerde, geri kalani böbrek ve akcigerde metabolize edilmektedir. Karacigerdeki enzim sistemleriyle asetaldehide, sonra asetaldehid dehidrojenaz enzimiyle asetik aside dönüsmektedir. Asetik asit krebs döngüsüne girip, karbondioksit ve su olarak ayrilmaktadir (2). Hafif-orta alkol intoksikasyonunda hipotansiyon, ciltte kizariklik, hipotermi, tasikardi, ürtiker, miyokard depresyonu, pupil cevabinda degiskenlik, pulmoner sekresyonlarinin temizlenmesinde azalma, diürez, ince motor kontrolde kayip gibi klinik bulgular görülebilirken; agir intoksikasyonda bradikardi, hipotansiyon, hipotermi, miyozis, kalp yetmezligi, akciger ödemi, aritmi, solunum depresyonu, koma ve ani ölüm gelisebilmektedir (2). Yenidogan döneminde ise letarji, tremor, hafif ates, hipotoni ve koma bulgulariyla karsimiza çikmaktadir (3-7). Etil alkolün glukoneogenezi inhibe etmesi, yenidoganlarda göreceli olarak glikojen deposunun azligi nedeniyle hipoglisemi daha sik gelismektedir. Alkol santral sinir sistemi depresyonu, solunum depresyonu ve hipoksiye yol açabildiginden hastalar mental durum ve nörolojik açidan dikkatle degerlendirilmelidir (2). Bilinci açik, nörolojik muayenesi normal olan olgumuzda sadece ajitasyon ve tükürük sekresyonunda artis saptandi. Yenidoganlarda alkolün göbek bakimi sirasinda alkollü petlerden cilt yoluyla emilmesi, süt veya mama dilüsyonu için su yerine yanlislikla alkol kullanilmasi ve ates düsürmek için alkol ile sogutma uygulanmasi alkol intoksikasyonuna neden olabilmektedir (3,4,4,5,6,4,5,6,7). Bazi toplumlarda ailelerin infantil kolik tedavisi veya dis çikarma esnasinda huzursuzluk çeken bebekler için alkol içeren sivilar kullanmalarina bagli alkol intoksikasyonu olgulari bildirilmistir (2). Bizim hastamizda yanlislikla gaz damlasi sanilarak %70’lik etil alkolün bebege damlatilmasi sirasinda ilaç kapaginin açilmasi ve bebegin agzina bolca dökülmesi sonucu intoksikasyon gelismistir. Alkol intoksikasyonu düsünülen hastalarda serumda glikoz, elektrolit, üre, kreatinin, AST, ALT, Ca, Mg düzeyi, koagülasyon parametreleri, kan gazi bakilmali, ozmolalite ve anyon gap hesaplanmalidir. Aspirasyon süphesinde akciger grafisi, fokal nörolojik defisit veya kan alkol yüksekliginin derecesiyle tutarsiz mental durum degisikligi görüldügünde beyin bilgisayarli tomografisi (BT) çekilmelidir. Serum etil alkol düzeyi 200-300 mg/dl iken bilinç kaybi, 300-500 mg/dl civarinda ise ölüm görülebilmektedir (2). Öyküde alkol aliminin bilinmedigi ve açiklanamayan letarji, koma durumlarinda toksikolojik arastirmanin yapilmasi önerilmektedir (3,4). Alkol alim öyküsü bilinen olgumuzda hemogram, tam kan biyokimyasi, kan gazi, akciger grafisi ve EKG normaldi. Serum etil alkol düzeyi 12,3 mg/dl saptandi. Bilinç düzeyi ve nörolojik açidan normal degerlendirildigi için beyin BT çekilmedi. Tedavide temel prensip, alkolün vücuttan eliminasyonu gerçeklesene kadar bebegin klinik stabilizasyonunun saglanmasi, bunun için destek tedavisi ve klinik bulgularin yakin takibi önerilmektedir (1). Hastalarin çogu sadece destek tedavisiyle 4-6 saat içinde düzelmektedir. Hastalarda ilk olarak havayolu degerlendirilmeli, hasta iyi solumuyor veya aspirasyon riski varsa endotrakeal tüp ve “airway” takilmalidir. Sivi defisiti veya idame sivi infüzyonu için damar yolu açilmali, hipotansiyon durumunda volüm genisletici ve gerekirse vazopresörler verilmelidir. Hipoglisemi ve solunum depresyonu yasami tehdit eden en önemli iki komplikasyonudur. Hipoglisemi hizla düzeltilmelidir. Hipoglisemi tedavisinde glukagon etkili degildir. Hipotermik hastalarda vücut isisi kademeli olarak arttirilmalidir. Hastalar kusturulmamali, alkol alimindan sonraki bir saat içinde getirildiyse oro/nazogastrik sonda ile mide içeriginin bosaltilmasi ve mide lavaji yararli olabilmektedir. Alkolü baglayamadigi için aktif kömür verilmesi önerilmemektedir. Etil alkol metabolizmasinin %90’i karacigerde oldugu için zorlu diürez yararli degildir. Etil alkole bagli santral sinir sistemi veya solunum depresyonunda nalokson veya flumazenil gibi GABA reseptör antagonistlerinin etkinligi konusunda süpheler bildirilmekte ve ilaç kullanimi önerilmemektedir. Invaziv bir islem olmasi nedeniyle rutin uygulanmasi önerilmese de hemodiyaliz, kandan etil alkolün temizlenmesinde etkili olabilir. Klinik durumu bozulan, santral sinir sistemi veya solunum depresyonu görülen, standart tedaviye refrakter hipotansiyon ve karaciger fonksiyon bozuklugu gelisen hastalarda diyaliz uygulanabilir (1,2). Alkol alimindan 30 dakika sonra hastanemize getirilen olguda nazogastrik sonda ile mide lavaji yapildi, damar yolu açilarak tetkikleri istendi, iv uygun sivi-elektrolit tedavisi baslandi ve monitorize edilerek yenidogan ünitesinde izleme alindi. Izlem sirasinda klinigi stabil seyreden ve nörolojik degerlendirmesi normal olan olguda 24 saat sonra serum etil alkol düzeyi 0,3 mg/dl saptandi. Olgu 84 saat sonra saglikli olarak taburcu edilip poliklinik takibine alindi. Yenidogan döneminde çok nadir olsa da kaza ve/veya ihmal sonucu alkol intoksikasyonu görülebilmektedir. Bu olgu sunumu nedeniyle yenidogan bebeklere verilen ilaç uygulamalari konusunda ailelerin ve/veya bakicilarinin özenle egitilmeleri gerekmektedir.


1. Can E, Uslu S, Bülbül A, Cömert S, Bolat F, Nuhoglu A. Yenidoganda alkol intoksikasyonu: Olgu sunumu. Sisli Etfal Hastanesi Tip Bülteni . 2009;43:0-146.

2. Dalt LD, Dall’Amico R, Laverda AM, Chemollo C, Chiandetti L. Percutaneous ethyl alcohol intoxication in a one-month-old infant. Pediatr Emerg Care . 1991;7:0-343.

3. Autret E, Sanyas P, Chantepie A, Gold F, Laugier J. Poisoning by externally administered ethanol in an infant. Arch Fr Pediatr . 1982;39:0-823.

4. Vivier PM, Lewander WJ, Martin HF, Kinakis JG. Isopropyl alcohol intoxication in a neonate through chronic dermal exposure: a complication of a culturally-based umbilical care practice. Pediatr Emerg Care . 1994;10:0-91.

5. Palano GM, Praticò AD, Praticò ER, D'Agata A, Carpinato C, Sottile F et al. Accidental ethyl alcohol intoxication in a 30-day-old infant. Clinical findings and neurological follow-up. Minerva Pediatr . 2007;59:0-275.