Derleme

Çocukluk Çagi Beyin Tümörleri - Derleme

  • Metin Demirkaya
  • Betül Sevinir

J Curr Pediatr 2005;3(3):-

Beyin tümörleri çocukluk çaginda görülen en sik solid tümör tipidir ve bu yas grubundaki çocuklarda görülen kanserlerin %20sini olusturur (1). Onbes yas altinda görülen malign hastaliklar içinde lösemilerden sonra ikinci sirayi alir. Ülkemizde ise lösemi ve lenfomalardan sonra 3. sikliktadir. Günümüzde cerrahi, kemoterapi ve radyoterapideki gelismelere bagli olarak tüm beyin tümörlü çocuklarda 5 yillik yasam hizi ortalama %50-60 civarinda verilmistir. Ancak histopatolojik tipe göre yasam oranlari degisiklik göstermektedir (2).


Siniflandirma

Çocukluk çaginda SSS tümörlerinin dagilimi eriskinlerden oldukça farklidir. Kraniumun ancak 1/10u posterior fossaya ait olmasina ragmen çocukluk yas grubu SSS tümörlerinin ortalama %55i bu bölgede yerlesir. Eriskinlerde ise intrakraniyal tümörlerin %10u posterior fossada yer alir (7). Bu yas grubunda farkli histolojik özelliklerde tümörler görülür. Bu nedenle degisik siniflandirmalar gelistirilmistir. Tablo 1de SSS tümörlerinde genel olarak kullanilan ve 2000 yilinda gözden geçirilerek yeniden düzenlenen World Health Organization (WHO) siniflamasi görülmektedir (9).


Tani Yöntemleri

SSS tümörlerinde bilgisayarli tomografi (BT) vazgeçilmez tani yöntemlerindendir. Kafa grafisi birinci basamak olarak kullanilabilecek bir yöntemdir. Pnömoensefalografi bu hastalarda rutin degerlendirmede terk edilmistir. Belirgin hipervasküler tümörlerde (koroid pleksus papillomlari, hemanjioblastom gibi) vasküler malformasyonu dislamak ve intraoperatif kanamayi azaltmak amaciyla, kraniyotomi öncesi vasküler tümörün embolize olup olmadigininin tesbiti için, anjiografi kullanilabilir.Manyetik rezonans görüntüleme (MRG) benzer sekilde tani amaçli kullanilan BT yaninda birçok üstün avantajlari olan bir tani yöntemidir. Kemik yapinin neden oldugu artefaktin olmamasi, birçok planda kesit elde edilebilmesi, radyasyon etkisinin olmamasi, beyin parankimini ve parankimdeki lezyonlari çok daha iyi göstermesi gibi avantajlar baslicalaridir (15). MRGnin bazi dezavantajlari da vardir. Hareketle artefaktlara daha fazla duyarlidir ve BTye göre daha fazla çekim süresi gerekmektedir.Leptomeningeal yayilim; PNET, anaplastik gliom ve germinomlu birçok çocukta tanidan önce veya sonra olabilir. Bu durumda operasyondan sonra beyin omirilik sivisinin (BOS) sitolojik degerlendirmesi ve spinal görüntüleme yapilmalidir. BOSun sitolojik degerlendirmesi çogunlukla PNET ve germ hücreli tümörü olan hastalarda subaraknoid yayilimi degerlendirmede tek basina yeterli degildir. Bu hastalarin %50 kadarinda normal BOS analizi olmasina ragmen MRGde subaraknoid hastaligin bulgulari vardir. Bu nedenle her iki teknik bu hastalari dogru degerlendirmede gereklidir.“Pozitron emission tomography” (PET) SSS tümörlerini degerlendirmede kullanilabilecek bir baska tekniktir. Beyin metabolizmasini yansitan (glukoz metabolizmasi için 18F deoksiglukoz, protein metabolizmasi için 11C-L-metionin) ve tam olarak beynin metabolik görüntülemesini saglayan çesitli ajanlarin kullanilmasiyla olusturulan bir tekniktir. PET her seyden önce tümör baslangicindaki artmis metabolik hizin tesbitinde, rekürren veya rezidüel tümör ve radionekrozis arasindaki ayirimda çok kullanislidir. “Single photon emission computed tomography” (SPECT) daha kolay ulasilabilir bir tekniktir. Tümör lokalizasyonu ve tümör derecesinin tahmini ayrica tümör ile nekroz ayriminda PET kadar kullanislidir (16). MR spektroskopi tümör metabolizmasinin izlenmesinde kullanilan noninvaziv diger bir yöntemdir (17).