Özgün Araştırma

Ege Üniversitesi Tip Fakültesi Engelli Saglik Kurulu’nca Düzenlenen Çocuklara Ait Raporlarin Retrospektif Incelenmesi

10.4274/jcp.96967

  • Ahsen Kaya
  • Hülya Güler
  • Orhan Meral
  • Ekin Özgür Aktas

Gönderim Tarihi: 08.07.2014 Kabul Tarihi: 05.09.2014 J Curr Pediatr 2014;12(3):151-159

Giris: Engelli bir çocuga sahip olmak, engeli ne olursa olsun birçok zorlugu beraberinde getirmektedir. Bu çalismada engellilik orani belirlenmesi ile ilgili mevzuat isiginda çocukluk çagi engellilik sebepleri ve raporlamada karsilasilan sorunlar konusunda farkindalik olusturmak amaçlandi. Gereç ve Yöntem: Ege Üniversitesi Hastanesi Engelli Saglik Kurulu’nca 01 Ocak 2011-30 Haziran 2013 tarihleri arasinda düzenlenen 18 yas altindaki olgulara ait raporlar cinsiyet, yas, basvuru sekli (kisisel-resmi) ve nedenleri, engel durumu ve nedenleri, engel oranlari, raporlarin düzenlenme ve geçerlilik süreleri gibi bilgiler geriye dönük olarak degerlendirildi. Elde edilen veriler istatistik programi ile analiz edildi. Bulgular: Toplam 8104 rapordan 2839’u çocuklara aitti. Olgularin 978’i kiz, 1861’i erkekti. Yas ortalamasi 7,0±4,6 idi. Basvurularin %99,2’si kisisel basvuru olup, en sik basvuru nedeni özel egitim almakti (%81,6). Olgularin %61,4’ünün engellilik olusturan sadece bir rahatsizligi bulundugu saptandi. Olgularin %17,3’ünün engel oraninin %40’in altinda oldugu görüldü. Sonuç: Ülkelerin gelismislik göstergelerinde, engelli nüfusun yasam düzeyi ve engellilere sunulan hizmetin kalitesi önemli bir yer tutmaktadir. Gerek ulusal ve gerekse uluslararasi platformda, engelliligin önlenmesi, engellilerin saglik, egitim, rehabilitasyon, istihdam, bakim ve sosyal güvenligine iliskin sorunlarinin çözümü ile topluma katilimlarinin saglanmasi için gerekli düzenlemelerin yapilmasi gerekmektedir.

Anahtar Kelimeler: Engellilik, çocuk, engelli saglik kurulu raporu, özel egitim

Giris

Engelli bir çocuga sahip olmak, engeli ne olursa olsun birçok zorlugu beraberinde getirmektedir. Bunlar arasinda maddi zorluklar, psikolojik durum, aile çevresi ve sosyal çevre ile iliskiler, yasam tarzi, çocugun egitim ve saglik durumunun takibi ile ilgili sorunlar sayilabilir (1,2). Yasanan zorluklar sadece engellilerin sorunu olmayip, ailelerini ve çevrelerini de ilgilendiren toplumsal bir sorundur (3,4). 5378 sayili Engelliler Hakkindaki Kanun’un 3. maddesinde “engelli” kavrami: “Dogustan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyusal ve sosyal yeteneklerini çesitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yasama uyum saglama ve günlük gereksinimlerini karsilama güçlükleri olan ve korunma, bakim, rehabilitasyon, danismanlik ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kisiyi ifade eder.” seklinde tanimlanmistir (5). Kanunun yürürlüge girmesinden sonra 2006 yilinda engelli saglik kurulu raporlarinin düzenlenmesinde kullanilan “Özürlülük Ölçütü, Siniflandirilmasi ve Özürlülere Verilecek Saglik Kurulu Raporlari Hakkinda Yönetmelik” yürürlüge girmis ve ardindan 2010, 2012 yillari ile en son 30.03.2013’te yönetmelik degisikligi yapilmistir (6-9). 3 Mayis 2013 tarihli Resmi Gazete’de yayimlanan 6462 nolu kanun ile de tüm “özürlü” ibareleri “engelli” ibaresi ile degistirilmistir (10). Bu çalismada engellilik orani belirlenmesi ile ilgili mevzuat isiginda çocukluk çagi engellilik sebepleri ve raporlamada karsilasilan sorunlar konusunda farkindalik olusturmak amaçlanmistir.


Gereç ve Yöntem

Ege Üniversitesi Tip Fakültesi Klinik Arastirmalar Etik Kurulu’ndan alinan izin sonrasinda Engelli Saglik Kurulu’na rapor düzenlenmesi amaciyla basvuran hastalara ait arsiv kayitlarindan 01 Ocak 2011-30 Haziran 2013 tarihleri arasinda düzenlenmis olan 8104 rapor geriye dönük olarak tarandi. On sekiz yas alti çocuk olgulara ait 2839 (%35) rapor çalisma kapsamina alindi. Olgulara ait kayitlar; cinsiyet, yas, basvuru sekli (kisisel-resmi) ve nedenleri, muayeneye gidilen bölüm sayisi, engellilige neden olan hastaliklar, engellilik yaratan rahatsizlik sayisi ve engellilik orani, rapor düzenlenme süresi ve rapor geçerlilik süresi açisindan degerlendirildi. Olgularin engellilige neden olan hastaliklari, Engelli Saglik Kurulu raporlarinin düzenlenmesi ile ilgili yönetmelikte belirtilen sistem/hastalik ana basliklari göz önünde bulundurularak siniflandirildi. Elde edilen veriler SPSS programi (versiyon 18.0) ile analiz edildi.


Bulgular

Çalisma kapsaminda raporlari incelenen 18 yas alti 2839 olgunun 978’i (4) kiz, 1861’i (6) erkekti. Yas ortalamasi 7,0±4,6 olup, minimum yas 0 ve maksimum yas 17 idi. Olgularin yas gruplarina göre dagilimlari Grafik 1’de gösterildi. Basvurularin %99,2’si (n=2816) kisisel basvuru iken, 23’ü (8) resmi basvuru olarak saptandi. En sik basvuru nedeninin özel egitim almak (6) oldugu, bunu belediye hizmetlerinden yararlanmanin (1) izledigi görüldü. Olgularin basvuru nedenleri ile basvuru sekillerinin (resmi-kisisel) karsilastirilmasi Tablo 1’de verildi. Olgularin yas gruplarina göre basvuru nedenlerinin karsilastirilmasi Tablo 2’de gösterildi. Sifir-4, 5-9 ve 10-14 yas gruplarinda en sik basvuru nedeni özel egitim iken, 15-17 yas grubunda belediye hizmetlerinden yararlanmak en sik basvuru nedeni olarak saptandi. Birden fazla basvuru nedeninin isaretlenebildigi görüldü. Olgularin sikayetleri dogrultusunda muayeneye gittikleri bölüm sayisi incelendiginde; 2087’sinin (5) tek bir bölümde muayene oldugu, 752’sinin (5) birden fazla bölümde muayene oldugu saptandi. Bunlarin arasinda 562’sinin (8) 2 bölüme, 137’sinin (8) 3 bölüme, 42’sinin (5) 4 bölüme muayeneye gittigi, 8’inin (3) 5 bölümde, 3 (1) kisinin de 6 farkli bölümde muayene oldugu tespit edildi. Engellilik olusturan tek bir rahatsizligi (hastaligi) olan 1744 (4) kisi mevcut olup, 1095 (6) kisi birden fazla rahatsizliga sahipti. Olgularin engellilik yaratan rahatsizlik sayilarina göre dagilimlari Tablo 3’te gösterildi. Olgularin engellilige neden olan rahatsizliklarinin dagilimi incelendiginde, 2103 (%74,0) olgu ile en yüksek sayiyi zihinsel, ruhsal ve davranissal hastaliklarin olusturdugu tespit edildi. Engellilik yaratan tek bir rahatsizligi olanlarin ise %44,7’sini (n=1268) zihinsel engelliler olusturmakta idi. Birden fazla zihinsel rahatsizligi bulunan kisi sayisi ise 253 (9) olarak tespit edildi (Birden fazla zihinsel rahatsizliktan kastedilen, ilgili yönetmeligin zihinsel, ruhsal ve davranissal hastaliklar bölümünde belirtilen zeka geriligi, dikkat eksikligi hiperaktivite bozuklugu, obsesif kompulsif bozukluk, özel ögrenme bozuklugu, Asperger sendromu, otizm, atipik otizm, anksiyete bozuklugu, panik bozukluk, Rett sendromu vs. gibi hastaliklardan en az ikisinin bir arada bulunma durumudur). Olgularin hastaliklarinin yönetmelikte belirtilen sistemlere göre dagilimlari ise Tablo 4’te verildi. Olgularin engellilige neden olan sistem hastaliklarinin birlikteligine bakildiginda en çok bir arada görülen sistem hastaliklarinin sirasiyla, zihinsel-kas iskelet sistemi (5) ve zihinsel-sinir sistemi (6) birlikteliginden olustugu tespit edildi (Sinir sistemi hastaliklari, ilgili yönetmeligin sinir sistemi bölümünde engel oranlari belirtilmis olan epilepsi, uyku ile iliskili bozukluklar, afaziler, kranial sinir bozukluklari gibi hastaliklari, kas-iskelet sistemi hastaliklari ise yine ayni yönetmelikte kas-iskelet sistemi bölümünde belirtilen yürüyüs bozukluklarini, omurga hastaliklari ile omurganin hareket bozuklugunu, alt ve üst ekstremitenin hareket bozukluklarini, medulla spinalisin çesitli derecelerdeki etkilenmelerini içermektedir. Yönetmelikte adi geçmeyen hastaliklar ile bunlara ait engel oranlari, o hastalikla ilgili sistemdeki fonksiyon kayiplarina göre degerlendirilmektedir). Olgularin engelli saglik kurulu raporlarinin sonuç kisminda belirtilen engel oranlari incelendiginde, minimum %4, maksimum %100 oraninin bulundugu tespit edildi. Engel orani ortalamasi %61,3±24,9 olarak saptandi. Olgularin engel oranlarina göre dagilimlarina bakildiginda, %53,4’ünün (n=1517) %60 ve üzerinde engel oranina sahip oldugu görüldü (Tablo 5). Engel oranlari mevcut yasal düzenlemelere göre engelli raporunun saglayabilecegi bazi haklardan yararlanabilmek için gerekli olan sinir oranlar dikkate alinarak gruplandirildi. Toplam engel orani %90 ve üzeri olan 540 kisiden 32’sinin (9) engel oraninin %100 olarak belirtildigi saptandi. Otuz iki kisiden 13’ünün (6) ise tek bir engel ile %100 oranina ulastigi görüldü. Bu hastaliklarin ise “klas 4 kalp hastaligina neden olan kapak hastaliklari”, “evre 4 kalp yetmezligine neden olan kardiyomyopatiler”, “klas 4 pulmoner hipertansiyon” gibi durumlar olarak belirtildigi görüldü. Olgularin en yüksek engellilik oranlarini zihinsel engelden aldiklari görüldü. Olgularin her bir sistemden aldiklari toplam engel oranlarinin dagilimi Tablo 6’da gösterildi. Olgularin rapor düzenlenme süreleri incelenirken, ilgili yönetmelikteki yasal rapor düzenlenme süresi olan 20 is günü sinir olarak alindi. Raporlari 20 is günü içerisinde düzenlenen 1848 (1) kisi mevcut olup, raporu daha uzun sürede düzenlenenler 991 (9) kisi idi. Olgularin rapor düzenlenme süreleri ile muayene olduklari bölüm sayilari birlikte degerlendirildiginde; tek bir bölümde muayene olanlarin (5) raporlarinin %66,8’inin 20 is günü içerisinde düzenlendigi, birden fazla bölümde muayene olanlarin (5) raporlarinin ise %60,4’ünün 20 is günü içerisinde düzenlendigi tespit edildi. Raporlarda 1304 (9) olgunun agir özürlü olarak belirtildigi görüldü. Agir özürlü olmadigi belirtilen 1532 (%54,0) olgu ve agir özür durumu belirtilmeyen 3 (1) olgu mevcuttu. Düzenlenen raporlarin geçerlilik sürelerine bakildiginda, süreli rapor sayisinin 2325 (9) oldugu, süreli raporlar içerisinde de 1440 (7) olgunun raporunun geçerlilik süresinin 2 yil olarak belirtildigi saptandi. Rapor geçerlilik süreleri Tablo 7’de gösterildi.


Tartisma

Dünyada engelli sayisi her geçen gün artmaktadir. Dünya Saglik Örgütü (DSÖ) ve Dünya Bankasi’nin 2011’de yayinladigi Dünya Engellilik Raporu’na göre, 2010 yili dünya nüfusunun yaklasik %15’inin ya da diger bir deyisle bir milyardan fazla insanin bir tür engellilik ile yasadigi tahmin edilmektedir (11). Gelismis ülkelerde nüfusun %10’unun, gelismekte olan ülkelerde ise %12’sinin engelli bireylerden olustugu kabul edilmektedir (12). Ülkemizde “2002 Türkiye Özürlüler Arastirmasi” sonuçlarina göre de, engelli nüfus orani %12,29 olup, bu oran 0-9 yas grubundaki çocuklarda %4,15; 10-19 yas grubunda ise %4,63’tür (13). Bu çalismada olgularin büyük çogunlugunu sirasiyla 0-4 yas (%36,0) grubundaki ve 5-9 yas (4) grubundaki çocuklarin olusturdugu, yas arttikça olgu sayilarinin azaldigi saptandi. Konya il merkezinde ikamet eden 0-18 yas arasindaki engelli çocuklarin degerlendirildigi bir anket çalismasinda ise büyük çogunlugu 10-14 yas grubunun (6) olusturdugu görüldü (14). Özsenol ve ark.’nin (1) çalismasinda da çogunlugu 11-14 yas grubu (8) olusturmakta, bunu 1-5 yas grubu (%33) engelli çocuklar takip etmekte idi. Akbaba ve ark.’nin (15) tüm yas gruplarini kapsayan çalismasinda ise en büyük grubu 5-9 yas grubu (9) engelli çocuklar olusturmaktaydi. Çalismalarda genel olarak yas gruplarinin ayrimi ile oranlarinin degisiklik gösterdigi görülmektedir. Bu çalismada, yas arttikça olgu sayisinin azalmasinda; küçük yastaki olgulara genellikle süreli rapor verilmesinin, yas ilerledikçe sürekli raporu olan olgularin yeniden basvurmamasi nedeniyle sayilarinin azalmasinin etkili olabilecegi düsünüldü. Ayrica çocuk sagligina karsi duyarliligin ve engellilere taninan hak ve imkanlarin artmasi ile ailelerin daha erken dönemde raporlama için engelli saglik kurullarina basvurmasinin etkili olabilecegi düsünüldü. Sunulan çalismada, engelli saglik kurulu raporu alan 18 yas alti olgularin %65,6’sini erkeklerin olusturdugu tespit edildi. Engelli çocuklarla ya da engelli saglik kurulu raporu alan çocuklarla yapilan çalismalarda da erkek çocuklarin oraninin bu çalisma ile benzerlik gösterdigi görüldü (4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16). Tüm yas gruplarini içeren çalismalarda da erkek engelli oranlari, kadinlara göre yüksekti (3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17). Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Arastirmasi’na göre de, Ulusal Özürlüler Veri Tabanina kayitli özürlülerin %58,6’si erkekti (18). Çocuklarda en sik engellilige neden olan rahatsizliklarin zihinsel rahatsizliklar oldugu ve bunlarin arasinda da en sik zeka geriliginin bulundugu göz önüne alindiginda; çocuklarda erkek engelli sayisinin fazla olmasinda zeka geriliginin erkeklerde kizlara oranla 2 kat daha sik görülmesinin, ayrica yine diger zihinsel hastaliklarda (otistik bozukluk, asperger bozuklugu gibi) erkek oraninin fazla olmasinin bir faktör olabilecegi düsünülebilir (19). Zeka geriliginin erkeklerde daha sik görülmesinde varsayilan nedenler arasinda; erkeklerin merkezi sinir sisteminde hasar meydana getiren dis etmenlere daha dayaniksiz olmasi, bu nedenle zihinsel gelisimlerinin etkilenmesi, erken dogum, X genine bagli zeka geriligi gibi kalitsal etmenlerin erkeklerde daha fazla olmasi sayilabilmektedir (19). Ayrica erkek çocuklarin engellenmelere kizlardan daha fazla saldirganlikla cevap vermeleri ve bundan dolayi okul öncesi ve sonrasinda erkek çocuklarin psikiyatrik ve zihinsel degerlendirilmeleri için uzmanlara gönderilmelerinin daha sik olmasi sebep olarak gösterilebilir (19). Engelli raporu almak için yapilan basvurularin büyük çogunlugunun (2) kisisel (herhangi bir kurum tarafindan resmi bir istek yazisi olmaksizin) basvuru oldugu tespit edildi. Kisisel müracaatlar için herhangi bir kisitlama bulunmamasi, büyük bir hasta potansiyeline sahip olan hastanemizin ayaktan ya da yatarak tedavi gören daimi hastalarinin ve yakinlarinin, diger hastalar ve kliniklerdeki saglik personelinin yönlendirmesiyle, hastaneye geldiklerinde ayni zamanda Engelli Saglik Kurulu’na da müracaat etmelerinin, kisisel basvurularin sayisinin fazla olmasinda etkili oldugu düsünüldü. Resmi müracaat oraninin az olmasi, kurumlarin bazi haklardan yararlanmak için yapilan basvurulari, öncelikle Saglik Bakanligi hastanelerine sevk etmeleri, bunun disinda sadece hastanemizde yatarak tedavi gören olgular ile baska hastaneden alinan bir rapora itiraz, raporda yanlislik olmasi gibi durumlari bulunan hastalari hastanemize sevk etmeleri ile iliskilendirildi. Olgularin en sik basvuru nedeninin (6) özel egitim hakkindan yararlanabilmek oldugu tespit edildi. Sahin ve ark.’nin (4) çalismasinda da, özel egitim alma isteginin müracaat nedenlerinin basinda geldigi, bu çalismadaki oran ile hemen hemen ayni (8) oldugu görüldü. Ülkemizde özel merkezler tarafindan verilen özel egitim ücrete tabi olup, engel orani önemli olmaksizin engelli raporuna sahip zihinsel ve fiziksel engelli çocuklarin özel egitimden ücretsiz yararlanma haklari bulunmaktadir. Bu nedenle, özel egitim alma isteginin, zihinsel açidan engelli çocuklara rapor almak için müracaatlarin artisina ve dolayisiyla bu durumun hem basvuru nedeni olarak özel egitim alma oraninin, hem de zihinsel engelli oraninin yüksek olarak tespit edilmesine yol açtigi sonucuna varildi. Bir engelli raporunda belirtildigi takdirde birden fazla haktan yararlanabilmenin mümkün olmasi nedeniyle olgular, basvuru sirasinda doldurulan konsültasyon formu ve dilekçe formundaki basvuru nedenleri arasindan birden çok hak talebini belirtebilmektedir. Bu çalismada, ebeveynlerin basvuru nedeni olarak, H sinifi ehliyet ve engelli kontenjanindan ise girmek gibi çocugun yasi nedeniyle yararlanamayacagi haklar için de talepte bulunduklari görüldü. Bu durum, engelli ve yakinlarinin engellilere saglanan haklar ve yasal mevzuat konusunda yeterince bilgi sahibi olmadiklari seklinde yorumlandi. Engelli bireylerin engellilik yaratan organ veya sistemlere göre degisik bölümlerce (ortopedi, cerrahi, çocuk psikiyatrisi gibi) muayeneleri gerekmektedir. Bu nedenle, olgularin sikayetleri dogrultusunda muayeneye gittikleri bölüm sayisi incelendiginde; 2087’sinin (5) tek bir bölümde muayene oldugu, engellilik yaratan tek bir rahatsizligi olan olgu oraninin ise %61,4 oldugu belirlendi. Benzer sekilde Durduran ve Bodur’un (14) 0-18 yas arasindaki olgulari kapsayan çalismasinda da, olgularin çogunlugunu sirasiyla sadece bir engeli olan (9) ve iki engeli olan (7) olgularin olusturdugu görüldü. Olgularin çocuk olmasinin, engellilige neden olan tek bir rahatsizligi olanlarin sayisinin fazla olmasinda etkili oldugu ve yas ilerledikçe kronik hastaliklarin da eklenmesi ile engellilik yaratan hastalik sayisinin artacagi düsünüldü. Nitekim tüm yas gruplari ile yapilan çalismalarda, organ bozukluklari ile kas-iskelet/ortopedik engeli olanlarin ön plana çikmasi ve yas ilerledikçe yasla iliskili hastaliklarin arttiginin gözlenmesi bu görüsümüzü desteklemektedir (3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14,15,16,17,18,19,20,21). Çalismada olgularin engellilige neden olan hastaliklarinin sistemlere göre dagilimlari incelendiginde, 2103 (%74,0) olguda zihinsel-ruhsal-davranissal bir bozukluk tespit edildigi, bu durumun ise literatürdeki çalismalarla uyumlu oldugu görüldü (1,2,3,4,2,3,4,5,6,7,8,9,10,11,12,13,14). Çalismada %40’in altinda engel oranina sahip olgularin orani %17 olarak bulundu. TÜIK tarafindan 2010 yilinda yapilmis olan “Özürlülerin Sorun ve Beklentileri Arastirmasi”na göre Ulusal Özürlüler Veri Tabani’na kayitli özürlülerden %20-%39 arasi özür oranina sahip olanlarin oranin %15,2 olarak belirtildigi görüldü (15). Türkiye genelini yansitan bu çalisma ile bizim çalismamizin benzerlik gösterdigi saptandi. Yasal düzenlemelere göre, %40’in altinda engel oranina sahip bireyler genelde sadece özel egitimden yararlanabilmekte olup, diger pek çok haktan yararlanamamaktadir. Vergi indiriminden yararlanabilmek için en az %40 oranina sahip olmak gereklidir (22). Engel durumuna göre engel orani %50 ve üzerinde oldugu tespit edilenlerden günlük yasam aktivitelerini baskalarinin yardimi olmaksizin yerine getiremeyecegine engelli saglik kurulu tarafindan karar verilen kisiler “agir engelli” olarak degerlendirilmektedir (6-9). Engelli raporunda “agir engelli” olarak belirtilen sahislar evde bakim parasi alabilmektedirler (23). Ayrica agir engelli yakinlari refakatçi karti alarak engelli yakini ile birlikte indirimli seyahat edebilmektedir. Yüzde doksan ve üzerinde engeli olanlarin adina Özel Tasit Vergisi (ÖTV) muafiyetinden yararlanilarak araç alinabilmektedir (22). Bu çalismada incelenen raporlarda 1304 (9) olgunun agir engelli olarak belirtildigi görüldü. Ilgili yönetmelikte, “Engelli saglik kurulu raporlarinin kisinin basvuru tarihinden itibaren en geç yirmi is gününde tamamlanarak ilgiliye verilmesi esastir.” denilmektedir (6-9). Bu çalismada olgularin engelli saglik kuruluna müracaat tarihi ile rapor tarihleri incelendiginde; raporlarin %65,1’inin 20 is günü içerisinde düzenlendigi görüldü. Engelli raporu almak için müracaat eden olgu sayisinin fazlaligi, hastanemizin hasta yogunlugu nedeniyle muayene ya da tetkik için geç randevu verilmesi, birden fazla bölümde muayene ihtiyacinin olmasi, rapor düzenlenme sürelerinin gecikmesinde etkili faktörler olarak düsünüldü. Çalismada rapor geçerlilik süreleri incelendiginde, en sik belirtilen geçerlilik süresinin 2 yil (7) oldugu saptandi. Sürekli raporu olanlarin orani %17,6 idi. Uysal ve ark.’nin (17) tüm yas gruplarini kapsayan çalismasinda ise yasla birlikte kronik hastaliklarin artmasi nedeniyle sürekli engeli olanlarin oraninin daha yüksek (4) oldugu görüldü. Çocuk olgularin yasla ve tedavi süreci ile birlikte hastalik seyirlerinin farklilik gösterebilmesi, genel olarak sürekli yerine süreli raporlarin düzenlenmesinde etkili bir durum olarak görüldü.


Sonuç

Ülkemizde engellilik ve engelli haklari konusunda yapilan çalismalar hiz kazanmistir. Ardi ardina yapilan yasal düzenlemeler bunun göstergesi olarak düsünülmüstür. Engellilige neden olan bir hastaligin varligindan süphelenildigi ilk andan itibaren, bu hastaliklarin tedavilerinin yaninda düzenli kontrol ve takipleri için ailelerin bilgilendirilmesi ve yönlendirilmesi önem tasimaktadir. Bu asamada, özellikle birinci basamak saglik hizmeti sunan basta hekimler olmak üzere tüm saglik personeline önemli görevler düsmektedir. Çünkü çocukluk çagi engellilik sebepleri erken yasta tespit edilebilir ve engellilik yaratan hastaliklarin erken tani ve tedavisi ile engellilik durumu azaltilabilir. Böylece toplumun gelecegi olan çocuklarin topluma ve sosyal hayata uyumu erken yasta arttirilabilir, sosyal islevsellikleri saglanabilir. Engellilige sebep olan hastaliklar ilerledikçe olusturdugu engellilik orani da agirlasmaktadir. Toplumda agir engeller fark edilebilir iken, hafif engellilik durumlari fark edilmeyebilmektedir. Bu konuda da ailelere bilgi ve destek verilmesi, ileride olusabilecek daha agir engelliligin önüne geçilmesinde etkili olabilecektir. Engelli saglik kurulu raporu ile ücretsiz olarak elde edilebilecek haklar (egitim ve rehabilitasyon gibi) konusunda ailelerin bilgi düzeylerinin yeterli olmadigi görülmüstür. Bu asamada, aileleri rapor almaya yönlendirebilecek ve bu konudaki bilgi düzeylerini arttirabilecek kitle iletisim araçlari, sivil toplum kuruluslari ve günün her saatinde kolaylikla ulasilabilecek telefon bilgilendirme hatlarinin etkili olabilecegi düsünülmektedir. Ülkelerin gelismislik göstergelerinde, engelli nüfusun yasam kalitesi ile engellilere sunulan hizmetin kalitesi önemli bir yer tutmaktadir. Yapilan ve yapilacak çalismalarla engelli bireylerin talepleri degerlendirilerek, engelliligin önlenmesi, engellilerin saglik, egitim, rehabilitasyon, istihdam, bakim ve sosyal güvenligine iliskin sorunlarinin çözümü ve topluma katilimlarinin saglanmasi için gerekli destek ve düzenlemelerin yapilmasi için çalisilmalidir.


1. zsenol F, Isikhan V, Ünay B, Aydin HI, Akin R, Gökçay E. Engelli çocuga sahip ailelerin aile islevlerinin degerlendirilmesi. Gülhane Tip Dergisi . 2003;45:0-156.

2. Bahar A, Bahar G, Savas HA, Parlar S. Engelli çocuklarin annelerinin depresyon ve anksiyete düzeyleri ile stresle basa çikma tarzlarinin belirlenmesi. Firat Saglik Hizmetleri Dergisi . 2009;4:0-97.

3. Beser E, Atasoylu G, Akgör S, Ergin F, Çullu E. Aydin il merkezinde özürlülük prevalansi, etiyolojisi ve sosyal boyutu. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni . 2006;5:0-267.

4. Sahin N, Altun H, Kara B. Özürlü çocuk saglik kurulu raporlarinin degerlendirilmesi. Kocatepe Tip Dergisi . 2014;15:0-48.

5. Devlet Bakanligindan: zürlülük lçütü, Siniflandirmasi ve zürlülere Verilecek Saglik Kurulu Raporlari Hakkinda Yönetmelik. 16 Temmuz 2006 tarihli sayili Resmi Gazete, Ankara.(http://www.resmigazete.gov.tr/main.aspx?home=http://www.resmigazete.gov.tr/eskiler/2006/07/20060716.htm&. 26230;0:0-0.

6. Devlet Bakanligi (zürlüler Idaresi Baskanligi)’ndan: zürlülük lçütü, Siniflandirmasi ve zürlülere Verilecek Saglik Kurulu Raporlari Hakkinda Yönetmelik. 16 Aralik 2010 tarihli (Mü. 27787;0:0-0.

7. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligindan: zürlülük lçütü, Siniflandirmasi ve zürlülere Verilecek Saglik Kurulu Raporlari Hakkinda Yö. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligindan: Özürlülük Ölçütü, Siniflandirmasi ve Özürlülere Verilecek Saglik Kurulu Raporlari Hakkinda Yö. 0;0:0-0.

8. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligi, Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi, Maliye Bakanligi, Millî Egitim Bakanligi ve Saglik Bakanligindan: zürlülük lçütü, Siniflandirmasi ve zürlülere Verilecek Saglik Kurulu Raporlari Hakkinda Yö. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligi, Çalisma ve Sosyal Güvenlik Bakanligi, Maliye Bakanligi, Millî Egitim Bakanligi ve Saglik Bakanligindan: Özürlülük Ölçütü, Siniflandirmasi ve Özürlülere Verilecek Saglik Kurulu Raporlari Hakkinda Yö. 0;0:0-0.

9. Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Yer Alan Engelli Bireylere Yönelik Ibarelerin Degistirilmesi Amaciyla Bazi Kanun ve Kanun Hükmü. Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Yer Alan Engelli Bireylere Yönelik Ibarelerin Degistirilmesi Amaciyla Bazi Kanun ve Kanun Hükmü. 0;0:0-0.

10. Dünya Engelliler Raporu Yönetici . Dünya Engelliler Raporu Yönetici Ö. 0;0:0-0.

11. DIE, 2002 Türkiye zürlü. DIE, Türkiye Özürlü. 2002;0:0-0.

12. Durduran Y, Bodur S. Engellilerin engellilikleri disindaki saglik sorunlari: Karsilastirmali bir çalisma. Selçuk Tip Derg . 2009;25:0-69.

13. Akbaba M, Uludag Kis S, Nazlican E, Gündüz E. Adana Havutlu Beldesi&rsquonde özürlülük sikligi ve özürlülerde akraba evliligi sikliginin arastirilmasi. TSK Koruyucu Hekimlik Bülteni . 2012;11:0-725.

14. Basgül SS, Saltik S. Göztepe Egitim ve Arastirma Hastanesi-Özürlü Çocuk Heyeti&rsquonin 2010 Yili Verileri. Göztepe Tip Dergisi . 2012;27:0-45.

15. Uysal C, Bulut M, Kaya C, Günes M, Bez Y, Zeren C, ve ark. Dicle Üniversitesi Hastaneleri Özürlü Kurulu&rsquona basvuran olgularin incelenmesi. Adli Tip Dergisi . 2013;27:0-1.

16. T. C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligi - TÜIK, Özürlü. 0;0:0-0.

17. Dogangün B. Özel egitim gerektiren psikiyatrik durumlar. Türkiye&rsquode sik karsilasilan psikiyatrik hastaliklar. Sempozyum Dizisi. . 2008;62:0-157.

18. Naçar M, Çetinkaya F, Baykan Z. Kayseri il merkezinde özürlülük, sakatlilik ve engellilik prevalansi. TAF Preventive Medicine Bulletin . 2012;11:0-71.

19. Ulas SC, Uçku R. Türkiye&rsquode Özürlülük ve Özürlülere Sunulan Hizmetler. TAF Preventive Medicine Bulletin . 2012;11:0-483.

20. Gelir Idaresi Baskanligi, Engelliler iç. Gelir Idaresi Baskanligi, Engelliler iç. 0;0:0-0.

21. T. C. Aile ve Sosyal Politikalar Bakanligi, Engelli ve Yasli Hizmetleri Genel Müdürlügü, Sikç. 0;0:0-0.