Derleme

Büyüme Hormonu Eksikligi - Derleme

  • Ömer Tarim
  • Halil Saglam

J Curr Pediatr 2010;8(1):36-38

ÖZET Büyüme hormonu eksikligi (BHE) tedavi edilebilir büyüme gerilikleri içinde en yüz güldürücü olandir. Kalitsal ve edinsel nedenlere bagli olabilir. Izole ve birçok hormon eksikligi ile birlikte görülebilir. Tani kriterleri ve bu nedenle tedavi endikasyonlari hala tartisilmaktadir. (Güncel Pediatri 2010; 8: 36-8) Anahtar kelimeler: Büyüme geriligi, büyüme hormonu

Anahtar Kelimeler: Büyüme geriligi, büyüme hormonu

Büyüme hormonu eksikligi (BHE) klasik olarak belirgin büyüme geriligi, büyüme hizinda yavaslama, kemik yasinda gerilik ve boy kisaligini açiklayacak baska bir neden yokken spontan ve farmakolojik uyarilara ragmen büyüme hormonu (BH) salgilanmasinin azalmasi ile karakterizedir. Genetik (BH veya BH salgilatan hormon (GHRH) gen kusurlari gibi), anatomik veya konjenital (orta hat kusurlari, septooptik displazi, vasküler malformasyonlar gibi) ve edinsel (kraniofaringioma, glioma, histiositozis gibi) hipotalamus ve hipofiz anomalileri nedenler arasinda sayilabilir. Malign hastaliklarin tedavisi için kullanilan radyoterapi ve kemoterapi ile travmatik beyin hasari organik hipofiz hasarina yol açmaktadir. Malign hastaliklarda yasam süresinin uzamasi bu grubun sikligini da artirmaktadir. Bununla beraber BHE olgularinin büyük bir kismi idiopatiktir. Idiopatik grubun manyetik rezonans (MR) ile incelenmeleri hipofizin çok daha hafif morfolojik anomalilerinin tanimlanmasini saglamistir (1,2). Idiopatik BHE’de sorun genellikle BH sentezinden çok hipotalamik regülasyon kusurudur. Idiopatik BHE genellikle sporadiktir; ancak ailesel de olabilir (3). Toplumdaki sikligi 1:4,000 ile 1:60,000 arasinda verilmektedir (4,5). Bu rakamlarin net olarak saptanamamasinin bir nedeni de BHE’nin genellikle tam degil, kismi olmasidir. BHE tanisinda kullanilan esik degerlerin gerçek BHE’ni ayirmakta ne kadar duyarli oldugu tartismalidir. Testlerin tekrarlanabilirliginin sinirli olmasi, yani ayni testin tekrar yapilmasi ile farkli sonuçlar alinabilmesi de gerçek fizyolojiyi yansitmasi ile ilgili süpheleri artirmaktadir. Bütün veriler BHE’nin tek bir hadise olmadigi, fakat BH pulsatilitesi ile ilgili sorunlar yelpazesi oldugunu desteklemektedir. Bazi arastirmacilar spontan BH salgilanmasi ile büyüme hizi arasinda pozitif iliski oldugunu bildirirken (6) digerleri böyle bir iliski bulunmadigini bildirmistir (7). BHE tanisindaki belirsizlikle birlikte, pahali da olsa, BH tedavisine ulasilabilmesi yeni olanaklar, belirsizlikler ve ayni zamanda tartismalar yaratmistir. Agir BHE olan çocuklar hipoglisemi ile karsimiza çikabilirler. Bu durum genellikle adrenokortikotropik hormon (ACTH) eksikligi ve hipokortizolizm ile birliktedir; fakat glukokortikoid tedavisi verilmesine ragmen hipoglisemi devam edebilir. Bu nedenle BH tedavisi de gecikmeden verilmelidir. Yenidoganda BHE ile birlikte olan mikropenis gonadotropin eksikliginin de belirtisi olabilir. Hayatin ilk birkaç ayinda penis büyümesinden büyük ölçüde BH sorumlu oldugu için, izole BH eksikligi olan çocuklarda bu sorun belirginlesir. Bu sorun BH ve çok düsük dozlarda androjen tedavisi ile tedavi edilebilir. BHE’nin derecesine ve eslik eden hormon yetersizliklerine bagli olarak büyüme hizi hafif veya agir biçimde etkilenebilir. Kemik yasi genellikle geridir. Izole BHE’de çoklu hormon eksikliklerine göre, kemik yasi daha az geridir. BH tedavisi sirasinda büyümenin hizlanmasi ile birlikte, kazanilan boya uygun olarak kemik yasi da ilerler ve kemik yasinin hizlandigi izlenimini verir. Bundan 40 yil önce BHE’nin en az yarisinin izole BH eksikligi oldugu bildirilmistir (8). Daha fazla sayida çocugun kismi BHE veya nörosekretuvar disfonksiyon tanisi almasi ile bu oran asagi yukari iki katina çikmistir. Bu çocuklarin birçogunda pulsatil GHRH verilmesi ile BH düzeyinin ve büyümenin hizinin artmasi BHE’nin nedeninin hipotalamik regülasyon kusuru oldugunu göstermektedir (9). Ancak, BHE siklikla ACTH, tirotropin (TSH), luteinize edici hormon (LH), follikül stimüle edici hormon (FSH) ve antidiüretik hormon (ADH) gibi diger hormon eksiklikleri ile birliktedir. Hipopitüitarizm, hipofiz bezinin bir veya daha fazla hormonunun yetersiz yapimi veya salgilanmasi birincil veya hipotalamik disfonksiyona ikincil olabilir. Diger hormon eksiklikleri de eslik ediyorsa, siklik sirasina göre LH ve FSH, TSH, ACTH eksiklikleri görülür (10). Moleküler genetikteki ilerlemeler hipofiz bezinin organogenezisinde rol alan transkripsiyon faktörleri ve BH’na özgül genlerde izole BH eksikligi veya hipopitüitarizme neden olan birçok mutasyon saptanmasini saglamistir. Lhx3, Lhx4, Prop-1 ve POU1F1 (Pit 1) mutasyonlari çoklu hormon eksikliklerine neden olurken Hesx1 (septooptik displazi-SOD), Pitx2 (Rieger sendromu) gibi diger mutasyonlar spesifik sendromlara yol açarlar (11). BH geninde BHE’ne neden olan otozomal resesif, otozomal dominant ve X’e bagli geçis gösteren birçok mutasyon saptanmistir. ADH eksikligi sonucunda görülen diabetes insipidus genellikle kraniofaringioma, cerrahi travma gibi edinsel veya SOD sendromunun parçasi olarak konjenital BHE ile birlikte görülür. ADH hipotalamusta yapildigi için, diabetes insipidus SOD disinda idiopatik hipopitüitarizm ile nadiren birlikte görülür. Diger taraftan, hipofiz tümörlerinin tedavisi için yapilan genis cerrahi islemlerden sonra diabetes insipidus ve diger hormon eksiklikleri hemen her zaman gelisir (12). Bu nedenle, bu hastalarin tedavisi için radyoterapi ile birlikte daha az agresif cerrahi girisim veya sadece radyoterapi önerilmektedir. Ancak santral sinir sistemi tümörleri veya lösemi için verilen kranial radyoterapiden sonra da yavas gelisen BHE görülmektedir (13). Hipotalamik-hipofizer bölgenin isinlanmasindan sonra BH ilk etkilenen hormondur ve BHE’nin derecesi radyasyonun dozuna baglidir (14). Bir çalismada 3,75-42,5 Gy radyasyon alan hastalarin 5 yil sonra hepsinde BHE gelisirken, gonadotropinler %91, ACTH %77 ve TSH %42 oraninda eksik bulunmustur (15). Adjuvan kemoterapinin de BHE riskini artirdigi görülmüstür (16). Bu arastirmada tedaviden 5 yil sonra BHE gelisme olasiligi kemoterapi, cerrahi ve radyoterapi alanlarda %37,7, cerrahi ve radyoterapi alanlarda %21,1, sadece cerrahi yapilanlarda ise %2,4 bulunmustur. Pubertenin baslamasi, takvim yasindan ziyade kemik yasinin kizlarda 10-11, erkeklerde 11,5-12,5 olmasiyla ilgilidir. Bu nedenle, BHE’nin geç tani ve tedavisi pubertenin de gecikmesine yol açmaktadir. Ayrica tani ve tedavinin gecikmesi, çocugun normal bir eriskin boyuna ulasabilmesi için gerekli tedavi süresini de sinirlandirmaktadir. Bu çocuklarda hizli gelisen puberte kemik yasini ilerleterek puberte ile kazanilmasi gereken boy uzamasini saglayamamaktadir. Pubertenin ilerlemesini yavaslatmak için kullanilan LHRH agonist veya aromataz tedavisi büyüme için gerekli zamani kazandirabilir (17,18); ancak bu tedavilerin etkinliginin degerlendirilebilmesi için daha fazla sayida kontrollü çalismaya ihtiyaç vardir. Ideal olan, BHE’nin erken tani ve tedavisinin saglanarak normal prepubertal büyümenin gerçeklestirilmesi ve pubertenin daha uygun bir zamanda baslayarak pubertal büyüme siçramasinin da avantajindan yararlanilmasidir.


1. Argyropoulou M, Perignon F, Brauner R, Brunelle F. Magnetic resonance imaging in the diagnosis of growth hormone deficiency. J Pediatr . 1992;120:0-886.

2. Chen S, Leger J, Garel C, Hassan M, Czernichow P. Growth hormone deficiency with ectopic neurohypophysis: anatomical variations and relationship between the visibility of the pituitary stalk asserted by magnetic resonance imaging and anterior pituitary function. J Clin Endocrinol Metab . 1999;84:0-2408.

3. Rimoin DL, Merimee TJ, McKusick VA. Growth hormone deficiency in man: an isolated, recessively inherited defect. Science . 1966;152:0-1635.

4. Vimpani GV, Vimpani AF, Lidgard GP, Cameron EH, Farquhar JW. Prevalence of severe growth hormone deficiency. Br Med J . 1977;2:0-427.

5. Parkin JM. Incidence of growth hormone deficiency. Arch Dis Child . 1974;49:0-904.

6. Stanhope R. Is growth hormone deficiency a discrete entity? Against the notion. Growth Genet Horm . 1992;0:0-6.

7. Veldhuis JD, Blizzard RM, Rogol AD, Martha PM, Kirkland JL, Sherman BM. Properties of spontaneous growth hormone secretory bursts and half-life of endogenous growth hormone in boys with idiopathic short stature. J Clin Endocrinol Metab . 1992;74:0-766.

8. Goodman HG, Grumbach MM, Kaplan SL. Growth and growth hormone II. A comparison of isolated growth hormone deficiency and multiple pituitary hormone deficiencies in 35 patients with idiopathic hypopituitary dwarfism. N Engl J Med . 1968;278:0-57.

9. Duck SC, Schwarz HP, Costin G, Rapaport R, Arslanian S, Hayek A et al. Subcutaneous growth hormone-releasing hormone therapy in growth hormone deficient children: first year of therapy. J Clin Endocrinol Metab . 1992;75:0-1115.

10. Brasel JA, Wright JC, Wilkins L, Blizzard RM. An evaluation of 75 patients with hypopituitarism beginning in childhood. Am J Med . 1965;38:0-484.

11. Cohen LE, Radovick S. Molecular basis of combined pituitary hormone deficiencies. Endocr Rev 200223:431-42. 12. Thomsett MJ, Conte FA, Kaplan SL, Grumbach MM. Endocrine and neurologic outcome in childhood craniopharyngioma. Review of effect of treatment in 42 patients. J Pediatr . 1980;97:0-728.

12. Blatt J, Bercu BB, Gillin JC, Mendelson WB, Poplack DG. Reduced pulsatile growth hormone secretion in children after therapy for acute lymphoblastic leukemia. J Pediatr . 1984;104:0-182.

13. Shalet SM. The effects of irradiation on endocrine function in children. Growth Genet Horm . 1992;8:0-7.

14. Gurney JG, Kadan-Lottick NS, Packer RJ, Neglia JP, Sklar CA, Punyko JA et al. Childhood Cancer Survivor Study. Endocrine and cardiovascular late effects among adult survivors of childhood brain tumors: Childhood Cancer Survivor Study. Cancer . 2003;97:0-663.

15. Tauber M, Berro B, Delagnes V, Lounis N, Jouret B, Pienkowski C et al. Can some growth hormone (GH)-deficient children benefit from combined therapy with gonadotropin-releasing hormone analogs and GH? Results of a retrospective study. J Clin Endocrinol Metab . 2003;88:0-1179.

16. Hero M, Norjavaara E, Dunkel L. Inhibition of estrogen biosynthesis with a potent aromatase inhibitor increases predicted adult height in boys with idiopathic short stature: a randomized controlled trial. J Clin Endocrinol Metab . 2005;90:0-6396.